Selamlar…

Size buradan açıklayamayacağım çok önemli bir sorunum var. Bu sorunun halledilmesi için bir dava açmam gerektiğini biliyorum. Ancak yaklaşık 1 yıldır bu davayı açabilmek için gerekli para elime geçmedi. Maalesef çok ciddi bir maddi sıkıntı içerisindeyim. Ancak bu davayı açabilirsem maddi sıkıntılarım büyük oranda geçmiş olacak. Şimdi ise bir çıkmazdayım. Bu davayı açacak param yok. Ama param olabilmesi için de davayı açmam gerekiyor. Geçtiğimiz hafta bir arkadaşım, polisler tarafından yakalanmış ve kendisine bir avukat göndermiş devlet. Acaba benim de için devlet bir avukat gönderir mi? Bu dava için gerekli masrafları benden almaması için bir karar verebilir mi?

Merhaba…

Hukuki sorununuzun ne olduğunu açıklamamanızı anlayışla karşılıyorum. Ancak en azından ne tür bir sorun olduğuna dair ufak ta olsa bir ipucu verebilmiş olsaydınız keşke. O durumda size daha net bilgi verebilirdim diye düşünüyorum. Ancak yine de sizi doğru yönlendirmeye çalışacağım. Lütfen sizin sorununuza özel bir çözüm yolu değil; genel bir çözüm yolu önermiş olduğum gerçeğini dikkatinizden kaçırmayınız.

Anayasamızda da yerini bulduğu üzere Türkiye Cumhuriyeti bir “hukuk devleti” ve aynı zamanda da “sosyal bir devlet”tir. Bu nedenle devlet öncelikle bireylerin temel hak ve hürriyetlerini tanımlar ve sonra bunları koruma altına alır. Bu ilkelerin bir gereği olarak aynı zamanda devlet bireylerin hak arama özgürlüklerini kullanmalarını sağlamak adına gerekli önlemleri de almaktadır.

Bu önlemlerden siz ve sizin durumunuzdaki kişileri ilgilendireni ise “Adli Yardım” olarak isimlendirdiğimiz bir yardımdır. Hak arama özgürlüğünün kullanımı açısından bireyler arasında eşitliği sağlamak için açacağı davaya dair yargılama giderlerini ve avukatlık ücretini ödeme imkânı bulunmayan kişilere, devlet tarafından yardım edilir ki; bu da “Adli Yardım” olarak isimlendirilir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. Maddesi uyarınca “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.”

Adli Yardım Yönetmeliği’ne göre ise kişi eğer adli yardımdan faydalanmak istiyorsa; davanın açılacağı yerdeki adliyede bulunan adli yardım bürolarına başvurmalıdır. Başvurunuz esnasında yanınızda nüfus cüzdanınız, ikametgâhınız ve herhangi bir sosyal güvencenizin ve malvarlığınızın olmaması halinde muhtarlıktan alabileceğiniz fakirlik belgesini bulundurunuz. Başvurunuz üzerine adli yardım bürosu sizden başkaca belgeler de talep edebilir. Yapılacak bu başvuru ile gerçekten de adli yardımdan faydalanma imkânına sahip olup olmadığınız araştırılmaktadır.

Eğer gerçekten de bu yardımdan faydalanmanız gerektiği kanaatine varılırsa; adli yardım bürosu size bir taahhütname imzalatacaktır. Bu taahhütname ile başvuracağınız dava yolu sonucunda maddi bir kazanç elde etmeniz halinde; buna ilişkin mahkeme ilamında harca esas değerin %5’ini ve Barolar Birliği tarafından avukata ödenecek ücreti adli yardım bürosuna ödemeyi vaad edersiniz.

Taahhüdü de vermeniz halinde; adli yardım bürosu sizi bir avukata yönlendirecektir. Avukata durumunuzu anlatmanız, yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunuzu söylemeniz gerekmektedir. Sizin verdiğiniz bu yönde bir bilgi üzerine avukatınız, davayı açarken; dava dilekçenizde dava haricinde aynı zamanda yargılama giderlerini de ödeyemeyecek durumda olduğunuzdan bahsedecek ve davaya bakan mahkemeden adli yardımdan faydalandırılmanızı ve yargılama giderlerinden de muaf tutulmanızı talep edecektir.

Mahkeme sunmuş olduğunuz fakirlik belgesi ile birlikte dava sonucunda haklı çıkma ihtimalinizi de dikkate alarak adli yardım talebinizi kabul veya red edecektir. Eğer red ederse; her aşamada yeniden adli yardım talebinde de bulunabilirsiniz. Kabul ederse; tamamen veya mahkemece takdir olunacak kısım kadar yargılama giderinden geçici olarak muaf tutulursunuz.

Bizim hukuk sistemimizde bir dava ile ilgili tüm masraflar davayı açan (davacı) kişi tarafından karşılanır. Dava sonucunda her hangi taraf haksız çıkmış ve mahkeme hangi taraf aleyhine hükme varmışsa; tüm bu giderlere o taraf katlanmak zorunda kalır. Mesela davacı davayı kaybederse; o dava için yaptığı tüm masraflar da onun üzerinde kalır. Ancak eğer dava kabul edilirse; davacı tarafından o dava kapsamında yapılmış tüm yargılama giderleri ile birlikte Türkiye Barolar Birliği tarafından açıklanan asgari ücret tarifesine göre avukatlık ücreti davalı taraftan tahsil edilip; davacıya ödenir.

Siz de adli yardımdan faydalanabilirseniz; dava sonunda haklı çıkmanız halinde yapılmış olan yargılama giderleri zaten davalı tarafından ödenecek demektir. Davalıdan ödemek zorunda olduğu tüm bu giderleri devlet tahsil eder. Neticede devlet sizin maddi sıkıntınız nedeniyle geçici olarak bir nevi sizin adınıza zaten tüm o giderleri ödemiştir.

Eğer dava sonucunda haksız çıkacak olursanız da; yargılama giderlerini devlet sizden tahsil eder. Eğer gereli görülür ve sizin de bu yönde bir başvurunuz olursa; bu yargılama giderlerini 1 yıl içerisinde eşit taksitler halinde ödeme imkânına da sahipsiniz.

Yani sonuç olarak sorunuza vereceğim yanıt olumlu. Devlet size de yardım edecektir. Bu imkândan faydalanmakta tereddüt etmeyiniz. Neticede herkes maddi dar boğaza girebilir. Ancak bu durum haklarınızı aramanıza engel olmamalıdır. Evrensel hukuk kaideleri de bu yöndedir.

Bu arada 1 yıldır yargılama masrafları için gerekli parayı temin edemediğinizden bahsetmişsiniz. Buradan yola çıkarak şu uyarıyı da yapma gereği duyuyorum. Lütfen dava açmak için tüketilmemesi gereken sürelere de dikkat ediniz. Hemen her dava için uyulması zorunlu bir hak düşürücü ya da zamanaşımı süresi vardır. Bu süreleri kaçırmanız halinde, davanız süre yönünden red edilebilir. Bu nedenle en kısa zamanda adli yardım bürosuna başvurunuz ki; süre açısından bir sorun yaşamayasınız.

Başvuracağınız hukuki mücadelenizde başarılar temennisiyle…